İÇERİK

İKADAV Kimdir? İstanbul Kültürler Arası Dayanışma Eğitim ve Araştırma Vakfı İKADAV, alimler, aydınlar ve akademisyenler ile koordineli olarak gerek ülkemizin gerekse İslam aleminin içinde bulunduğu eğitim ve dayanışma ile ilgili problemlere bilimsel çözümler üretecek ve kültürel aktiviteler sunacak entegre bir platform kurarak bu platform aracılığıyla topluma hizmet için çalışır.   Vakıf Hizmetlerini Nerelerde Sunmaktadır? Vakıf, alimlerin ilminden ve hikmetinden, gençlerin ise dinamik enerjisinden istifade ederek, bütün insanlığa hizmet etmek amacıyla çalışmalarını İstanbul’da yürütmektedir. Vakfın birinci derecede çalışma alanı İstanbul ve Türkiye’dir. Ancak gerek birikimlerimizi paylaşmak gerekse dünyanın çeşitli yerlerinde güzel hizmetler yapan kişi ve kuruluşlarla birlikte hareket ederek, ortak konferanslar, seminerler ve yayınlar yapmayı da hedeflemektedir.    Vakfın Bağlı Kaldığı Değerler Nelerdir? - İyilikte süreklilik; iyiliğin ve hayrın sürekliliğinde kendi potansiyelini sürdürebilecek kurumlar oluşturmanın önemine derinden inanıyoruz - İhsan; işin hakkını vererek, en güzel şekilde seçim yapmak ve işi en  güzel haliyle tamamlamak - Hayırda yarış - Farklı görüşlere açık olmak, anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak ve farklılıkları zenginlik olarak görmek - Milli ve yerli olmak - İslam’ı milli birlik ve beraberliğimiz için referans kabul etmek - Hizmete önce yerelden başlamakla birlikte ümmetik hedefler koymak - Gençlere önem vermek, yetimin ve mazlumun elinden tutmayı öncelemek - Toplumsal değerlere sahip çıkmak, aile ve annelik kurumunun önemine odaklanmak - Aileyi korumak - Toplumda barış, huzur ve kardeşlik duygularını yerleştirmek için İslami farkındalık oluşturmak


Detaylı Bilgi

Gençlik ve Öğrenci Çalışma Komisyonu Eğitim ve Öğretim Danışmanlığı Komisyonu Rehberlik Komisyonu İlmî Araştırmalar Komisyonu Yetimler Komisyonu Teknoloji Bilimleri, Tekniki Ünovasyon/Mini Teknopark Kadın ve Çocuk Komisyonu


Detaylı Bilgi

KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI  KANUNU Kişisel Verilerin Korunması Kişisel Verilerin Korunması 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) uyarınca, gerçek bir kişinin kimliğini belirli ya da belirlenebilir bir hale getirmeye yarayan her türlü bilgi kişisel veri kapsamındadır. İKADAV (İKADAV) nezdindeki kişisel verileriniz aşağıda açıklanan işlenme amaçları, hukuki nedenleri, toplanma yöntemleri, kimlere ve hangi amaçlarla aktarılabileceği ve gerek bunlara bağlı gerekse bunlardan bağımsız olarak KVKK kapsamında size tanınan haklara ilişkin olarak sizleri bilgilendirmek istiyoruz. 1. Kişisel verilerin toplanmasına ilişkin yöntemler ve Hukuki Sebebi İKADAV tarafından veri sorumlusu sıfatı ile internet sitesi, mobil uygulamalar, çağrı merkezi, restoranlar, sosyal medya mecraları, doğrudan veya yetkilendirilmiş iletişim kanalları ve fiziki kanallar gibi farklı kanallarda icra edilen üretim ve tadilat süreçlerindeki yöntemlerle; bu kanalları kullanarak sizlere kaliteli hizmetlerimizi sunmak ve bu çerçevede iş ve ticari faaliyetlerimizi yürütmek noktasında uygulama imkanı bulan ilgili mevzuat, sözleşme, talep, ticari teamül ve dürüstlük kurallarına uygun olarak ortaya çıkan ve icra edilen sözlü, yazılı ya da elektronik yöntemlerle kişisel verileriniz toplanmaktadır. Bu kapsamda kişisel verileriniz, İKADAV veya İKADAV adına veri işleyen gerçek ya da tüzel kişiler tarafından, sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, yazılı veya elektronik olarak, aşağıda belirtilen yöntemlerle toplanabilir; Elektronik ya da fiziki olarak doldurduğunuz üyelik / anket formu, İnternet sitelerimize üyelik veya giriş sırasında üye girişi yapmanızı sağlayan sosyal ağlar İnternet sitelerimiz veya üçüncü kişilere ait internet sitelerinde yer alan, bizimle iletişime geçmek üzere doldurduğunuz iletişim formları, Çevirim içi alışveriş uygulamaları, sizi tanımak için kullanılan çerezler (cookies), mobil uygulamalarımız, Şirketimiz ile imzalamış olduğunuz muhtelif sözleşmeler ile şirketimize göndermiş olduğunuz her türlü elektronik postalar, talepler, iş emirleri, faks ve mektuplar, Şirketimiz adına veri işleyen yahut üyelik programı sürecinin herhangi bir safhasında şirketimize destek veren üçüncü kişi firma(lar), Çalışanlarımız, dijital pazarlama ve çağrı merkezi dâhil olmak üzere müşteri hizmetleri kanallarımız, Sosyal medya kanalları, Google vb. arama motorlarının kullanımı, Üyelik sözleşmeleri ve sair diğer sözleşmeler, kampanyalar, başvurular, formlar, teklifler, Franchise’larımız ve diğer satış ağı. Yukarıda anılan yöntemler uyarınca kişisel verileriniz, tarafınızla sözleşme kurulması durumunda sözleşmenin kurulması ve devamında sözleşmenin ifası amacıyla gerekli olan verileriniz KVKK m.5/2(c) bendinde yer alan “Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması” istisnasına dayalı olarak açık rızanız olmaksızın yalnızca işbu aydınlatma metninde dayalı olarak işlenecektir. Tarafınızla İKADAV arasında sözleşmenin kurulması veya ifası amacıyla gerekli olan kişisel verilerinizin haricindeki tüm kişisel verileriniz ise işbu metni okumanızı müteakip açık rıza vermeniz halinde açık rızanıza dayalı olarak işlenecektir. Tarafınızla sözleşme kurulması sırasında veya devamında sözleşmenin ifası için gerekli olan kişisel verilerinizin haricindeki bu kişisel verilerinizin işlenmesine açık rıza vermeme hakkınız olduğunu, tarafınızla sözleşme kurulması veya ürün satın almanız için bu açık rızanın bir ön şart olmadığını belirtmek isteriz. 2. Kişisel verilerin işlenmesi ve işleme amaçları İKADAV olarak, yukarıda sayılan yöntemlerle toplanacak kişisel ve/veya özel nitelikli kişisel verileriniz tamamen veya kısmen elde edilebilir, kaydedilebilir, saklanabilir, depolanabilir, değiştirilebilir, güncellenebilir, periyodik olarak kontrol edilebilir, yeniden düzenlenebilir, sınıflandırılabilir, işlendikleri amaç için gerekli olan ya da ilgili kanunda öngörülen süre kadar muhafaza edilebilir, aşağıda detaylı olarak belirtilen 3.kişilerle paylaşılabilir/devredilebilir, kanuni ya da hizmete bağlı fiili gereklilikler halinde yurtdışına aktarılabilir. İKADAV müşterilerinin markalarımızın hizmetlerinden faydalanabilmesi ticari ve pazarlama stratejilerimizi belirlemek, geliştirmek amacı ile kampanyalarımız hakkında sizleri bilgilendirmek, öneri ve şikayetlerinizi kayıt altına alabilmek, sizleri daha iyi tanıyarak ihtiyaçlarınız doğrultusunda hizmet vermek, satış, pazarlama, reklam ve tanıtım faaliyetlerimizin yürütülmesinde öncülük etmeniz, satış ve pazarlama faaliyetleri için yapılacak analizler ve profilleme çalışmalarını yapabilmemiz, sizlere daha iyi hizmet standartları oluşturabilmek, İKADAV ticari ve iş stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanması gibi amaçlarla ve her halükarda 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak kişisel verilerinizi işleyebileceğimizi bilginize sunarız. 3. Kişisel Verilerin üçüncü kişilere ve yurt dışına aktarılması İKADAV, söz konusu kişisel verilerinizi KVKK’da ve ilgili mevzuatta belirtilen güvenlik ve gizlilik esasları çerçevesinde yeterli önlemler alınmak kaydıyla yurt içinde ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması kaydıyla yurt dışında, şirket faaliyetlerinin yürütülmesi, veri sahipleri ile müşterilerimiz arasındaki iş ilişkisinin sağlanması ve/veya bu amaçla görüşmeler yapılması, hizmetler, fırsat ve olanaklar sunulması ve hizmet kalitesinin artırılması amacıyla; grup şirketlerimiz, iş ortaklarımız, iş bağlantılarımız, franchiselerimiz, kullandığımız bilişim teknolojileri gereği, yurt içinde ya da yurtdışında bulunan sunucular ve bu sunucu desteğini veren firmalar ile fiziksel server ve/veya bulut hizmeti aldığımız yurt içi/yurt dışı kişi ve kurumlar, İKADAV adına veri işleyen, müşteri memnuniyeti ölçümleme, profilleme desteği veren, satış ve pazarlama alanında kişisel verilerin işlenmesi gereken konularda destek veren firmalar, faaliyetlerimizin gereği anlaşmalı olduğumuz ve hizmet sunduğumuz müşteriler, tedarikçiler, denetim şirketleri veya yasal bir zorunluluk gereği bu verileri talep etmeye yetkili olan kamu kurum veya kuruluşları, bunlarla sınırlı olmamak üzere ilgili diğer otoriteler ile paylaşabilecektir. 4. Kişisel Veri Sahibinin KVK Kanunu’nun (“Kanun”) 11. maddesinde sayılan hakları İKADAV ilgili kişilerin aşağıdaki taleplerine karşılık verecektir: İKADAV’ninkendilerine ilişkin kişisel verileri işleyip işlemediğini ve hangi kişisel verileri işlediğini öğrenme, İşleme faaliyetinin amaçlarına ilişkin bilgi alma, İKADAV’nin yurt içinde veya yurt dışında kişisel verileri aktardığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kanun’a uygun olarak kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,kişisel verilerin düzeltilmesi, silinmesi ya da yok edilmesi talebi halinde; yapılan işlemlerin, kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, işlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme ve kişisel verilerinin birer kopyasını alma. Ünvan: İSTANBUL KÜLTÜRLER ARASI DAYANIŞMA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA VAKFI Mersis No: E-mail Adresi: info@ikadav.org Posta Adresi:Kayabaşı Mah. Adnan Menderes Bulvarı Kuzey Yakası Projesi B4 Blok Kayaşehir Başakşehir - İstanbul / Türkiye  


Detaylı Bilgi

İKADAV web sitesine yönelik yasal uyarılar:  İKADAV; web sitesinde yer alan tüm içerik, görüş ve bilgiler İKADAV. tarafından, güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan ve üçüncü kişilerden elde edilen bilgi ve veriler kullanılarak hazırlanmıştır. İKADAV; web sitesinde yer alan içerik, görüş ve bilgiler sadece bilgi ve gösterge amaçlı olup, hiçbir şekilde veya suretle alış veya satış teklifi olarak değerlendirilmemelidir. Bu sebeple okuyucuların; bu siteden elde edilen bilgil/görüş ve içeriklere dayanarak hareket etmeden önce, bilgilerin doğruluğunu teyit etmeleri/ettirmeleri önerilmektedir. İKADAV; gerek üçüncü kişilerden gerekse güvenilir kaynaklardan elde edilen ve web sitesinde yer alan bu bilgilerin doğru, eksiksiz ve değişmez olduğunu garanti etmediği gibi bu kaynaklardan edinilen görüş ve düşünceler Bankayı bağlamamaktadır. Okuyucuların bu bilgilere dayanarak aldıkları kararlarda sorumluluk tamamen kendilerine ait olup bilgilerin eksikliği ve yanlışlığından İKADAV hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, İKADAV çalışanlarının ve danışmanlarının, web sitesinde yer alan içerik, görüş ve bilgiler dolayısıyla ortaya çıkabilecek, doğrudan veya dolaylı zararlarla ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Okuyucunun, İKADAV web sitesine girmesi veya web sitesinde yer alan herhangi bir bilgiyi kullanması, yukarıda belirtilen koşulları kabul ettiği anlamına gelmekte olup, İKADAV gerek bu yasal uyarıda yer alan koşulları ve hükümleri, gerekse de web sitesinde yer alan her türlü içerik, görüş ve bilgiyi önceden bir ihbara gerek kalmaksızın değiştirme ve güncelleme hakkına sahiptir.   Ünvan: İSTANBUL KÜLTÜRLER ARASI DAYANIŞMA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA VAKFI Mersis No: E-mail Adresi: info@ikadav.org Posta Adresi: Kayabaşı Mah. Adnan Menderes Bulvarı Kuzey Yakası Projesi B4 Blok Kayaşehir Başakşehir - İstanbul / Türkiye


Detaylı Bilgi

İSTANBUL KÜLTÜRLER ARASI DAYANIŞMA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA VAKFI SENEDİ Madde 1- Vakfın adı İstanbul Kültürler Arası Dayanışma Eğitim ve Araştırma Vakfı'dır. Kısa İsmi: İKADAV'dır. İşbu resmi senette sadece vakıf denilecektir. VAKFIN GAYESİ: Madde 3- Vakfın gayesi, iyiliğin egemen olması için eğitim, öğretim, sağlık, sosyal, iktisat, sanat, çevre ve kültürel alanlarda çalışmalar yapmak ve bu alanlarda projeler uygulayarak, ülkemize ve yeryüzüne nitelikli, üretken, milli ve manevi değerleri sahip, medeniyet perspektifinden hareket eden, nitelikli bireyler yetiştirerek ideal kurumların ve toplumun oluşumuna katkıda bulunacak genç, kadın, erkek insanlar yetiştirmektir. İlim, fikir, tarih, din, ahlak, dil, düşünce, edebiyat gibi sahaların öğrenilmesi ve öğretilmesi, yaygınlaştırılması yolunda çalışmalar yaparak toplumda yardımlaşma ve dayanışma ruhunun oluşması, hak ve hürriyetlerin öğretilmesi ve savunulması yolunda çalışmalar yapmaktır. Vakfımız, özelde esnaf ve iş adamları ile genelde tüm bir toplumun burada üretilen manevi değerler ve projelerle tanışmasını sağlayacak ve projelerin hayata geçmesi için gereken kaynakları oluşturacak, ülkemizde ve yedi kıtada insanlığın hizmetinde bulunacaktır. VAKFIN FAALİYETLERİ: Madde 4- 1. Eğitim faaliyetlerinde bulunur.

    İlgili mevzuat dahilinde, üniversite, özel okul, yurt, dershane, kütüphane, kurs, enstitü, ilmi araştırma ve geliştirme merkezleri, etüt merkezleri vb. eğitim ve öğretim merkezleri kurar Yurt içindeki ve yurt dışındaki ihtiyaç sahibi öğrencilere ve ilmi çalışmalarda bulunanlara maddi ve manevi yardımlarda bulunur. Farklı ülkelerde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve dil eğitimi almak isteyen ihtiyaç sahibi öğrencilere maddi ve manevi destek ve katkıda bulunur. İhtiyaç sahiplerinin topluma kazandırılması yönünde eğitsel faaliyetlerde bulunur. Kuran hadis tefsir fıkıh gibi İslami ilim sahalarında ilmi araştırma ve çalışmalarda bulunur. Milli ve manevi değerler çerçevesinde eğilim öğretim çalışmaları yapar. Başarılı her öğrenciyi ödüllendirir.
2. Sağlık faaliyetlerinde bulunur.
    İlgili mevzuat dahilinde klinik, hastane, dispanser, doğum evi, gezici sağlık ekipleri vb. teşhis ve tedavi merkezleri kurar. Sağlık yardımına ihtiyacı olanların; sıkıntıya düşmüş, felakete uğramış, tabii afet (deprem, yangın, sel, su baskını, heyelan vb.) ve savaş hallerinde, her türlü sağlık masraflarını karşılar. Tedavileri devam ederken ölen kişilerin cenaze masraflarını karşılar. Toplumu sağlık konusunda bilinçlendirici faaliyetlerde bulunur. Sağlık yardımında bulunulan kişilerin morallerini yükseltmek için etkinlikler düzenler.
3. Sosyal yardım faaliyetlerinde bulunur.
    İlgili mevzuat dahilinde kreş, huzur evi, aş evi, misafirhane, barınma yerleri vb. sosyal yardım merkezleri kurar. Kimsesizlere, dullara, yetimlere, öksüzlere, sokak çocuklarına, bakıma muhtaçlara, mağdurlara, yolda kalmışlara, kazazedelere maddi ve manevi yardımlarda bulunur. Maddi imkânsızlıklar sebebiyle cenaze masraflarını karşılayamayan ailelere maddi yardımlarda bulunur. İhtiyaç sahibi ailelere doğum, sünnet, düğün, nişan, asker uğurlama vb. önemli günlerde maddi ve manevi yardımlar da bulunur. Sığınmacı, göçmen, mülteci ile tabii afetler neticesinde barınaksız kalan afetzedelere geçici ve kalıcı barınaklar veya konutlar inşa eder veya kiralar. Fakirliğin ve yoksulluğun giderilmesine yönelik özel-resmi kurum ve kuruluşların yanı sıra kamuoyunu da bilgilendirici faaliyetlerde bulunur.
4. Kültürel faaliyetlerde bulunur.
    İlgili mevzuat dâhilinde spor sahası, spor salonu, meskûn yerler dışında kamp merkezleri vb. tesisiler kurar. Kültür, tabiat, tarih ve sanat değeri taşıyan eserlerin bakımını, onaranını, restorasyonunu yapar ve toplumun istifadesine sunar. Kültürel, tarihsel ve sanatsal değer taşıyan eserlerin tanıtımı için gerekli çalışmaları yapar. Kültür ve mirasın korunması ile kültürler arası diyalogun geliştirilmesine yönelik çalışmalarda bulunur.
5. Doğal çevreyi korumaya yönelik faaliyetlerde bulunur.
    Doğal hayatın korunmasına yönelik çalışmalarda bulunur. İnsan varlığının devam etmesi için gerekli olan doğal dengenin korunması amacıyla; her türlü canlı ve cansız varlıkların korunmasına yönelik çalışmalar yapar. Çevre ve tabiat bilincini artırmaya yönelik çalışmalarda bulunur. Doğal afetlerin (sel, deprem, yangın, su baskını, heyelan vb.) önlenmesi amacıyla erozyonla mücadele ve ağaçlandırma vb. faaliyetlerde bulunur.
6. Her türlü hak ve özgürlükler konusunda araştırma geliştirme çalışmaları yapar.
    İnsan hak ve hürriyetleri konusunda toplum bilincini artırmaya yönelik çalışmalarda bulunur. İnsan hak ve hürriyetleri konusunda bilimsel araştırmalar yapar. Mağdur olmuş kişilere avukat tutar, kendilerinin ve yakınlarının mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik maddi ve manevi yardımda bulunur. Toplumda ciddi ruhsal ve sosyolojik sorunlar doğuran kanda karşı şiddetin engellenmesine yönelik aile eğitimi çalışmaları yürütür.     
7. Yurt dışındaki Müslüman azınlıklarının eğitim, kültür ve kalkınma sorunlarının çözümüne yardımcı olmak, katkıda bulunmak. Acil durumlarda her türlü insani yardımı ulaştırır, ulaştırılmasına katkıda bulunur, aracı olur. 8. Türk kültür ve sanat dallarının gelişmesi, yurt içinde ve yurt dışında tanıtılması ve yaygınlaştırılması için faaliyetlerde bulunmak 9. Aile ve kadın hakları konuları ile ilgili işleri yapmak. Bakanlıklarla birlikte diğer kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla projeler yürütmek. 10. Doğal ve beşerî felaketlerden zarar görmüş insanların ekonomik, kültürel, sağlık ve sosyal olarak, yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik kalkınma ve geliştirme projeleri hazırlar, özellikle kadın ve çocuklar başta olmak üzere toplumun değişik kesimlerinden esnaf, köylü ve benzeri grupların refahlarının artırılmasına yönelik özel programlar hazırlamak ve yürütmek. Bu projelerin uygulanabilmesi için kaynak oluşturmak, uygulanmasını ve devamlılığını sağlayıcı çalışmalarda bulunmak. 11. Vakfın çalışma alanına giren konularla ilgili her türlü araştırmayı yapmak, yayınlamak ve insanların bilgisine sunmak. Gerektiğinde konu ile ilgili (Üniversiteler, uzman kuruluşlar vb.) diğer kurum ve kuruluşlarla ortak hareket etmek. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, bütün uluslararası ve ulusal yardım kurum ve kuruluşları ile iş birliğine girerek; projelerin uygulamasına yönelik hizmet vermek, ürün temini, nakledilmesi ve dağıtımına katkıda bulunmak. Bütün bu çalışmaları gözlemlemek ve raporlamak. 12. Üniversite mezunu gençlerin daha sağlıklı kaliteli işlerde görev almaları için meslek edindirme kursları düzenlemek. 13. Öğrencilerine burs verir. Ayrıca öğrencilerin ve öğretim elemanlarının bilimsel seviyelerini yükseltmek ve bunlara yurt içinde/dışında bilimsel araştırma, yabancı dil öğrenme/ilerletme, kamu ve özel sektöre ait kurum ve kuruluşlarda uygulamalı çalışmalar yapma imkânı sağlar ve veya Vakıf öz kaynaklarından yurt içi/dışı burslar verir. 14. Medya eğitim merkezleri kurarak ülkemiz ve hinterlandı bölge medyacıları arası sağlıklı iş birliklerinin oluşması ve gençlerin genelde medya ile özelde sosyal medya alanında bilinçlenmelerini sağlamak. 15. Her türlü tercüme ve yayın faaliyetlerinde bulunur. 16. Her türlü sesli, görüntülü ve basılı yayınlarda bulunur. Her türlü eserin basım yayın ve dağıtımını yapar. (Radyo televizyon kurma hariç) 17. Her türlü sanal ortam faaliyeti, afiş, pankart, ilan, broşür, bülten, rapor, tanıtım kataloğu, tanıtım malzemesi vb. bildiri ve her türlü tanıtım faaliyetiyle duyurur. 18. Her türlü sergi, konferans, kongre, sempozyum, panel, seminer, basın toplantısı, basın bildirisi, bilgilendirme toplantıları, miting, yürüyüş, yemekli toplantı, çaylı toplantı, kermes, müzayede, spor müsabakaları, piknik, izcilik kampları, fuar, konser, çekiliş vb. etkinliklerde bulunur. 19. Vakfın amaçlan ile benzer faaliyette bulunan her türlü federasyon, konfederasyon üye olur. 20. Vakfın yükümlülüklerinden bir kısmını veya tamamını devredebileceği "Vakıf İktisadi İşletmesi" ile şirketler kurar, kurulmuş şirketleri satın alır, ortak olur veya kendi şirketlerinin bir kısmını veya tamamını devreder. 21. Bilimsel toplantılar düzenler. Bilimsel araştırma, geliştirme ve uygulama merkezleri kurar ve işletir. 22. Yazılı ve görsel medya programları hazırlar veya yayınlar. 23. Her türlü sanal ortam faaliyetiyle web sayfası, guruplar oluşturur, tartışmalar yaptırır. 24. Yardım toplama kampanyası düzenler. Kamunun düzenlediği yardım kampanyalarına iştirak eder. 25. Amaçlarını ilgili mevzuatlar dahilinde yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirir. 26. Amaçları bizzat kendi gerçekleştirir. 27. Amaçlarını gerçekleştirmek üzere yurt içinde ve yurt dışında kamu kurum ve kuruluşları, kamu idareleri, yerel yönetimler, vakıflar, demekler, federasyonlar, konfederasyonlar, özel ve resmi kurum ve kuruluşlar vb. ile hayır sever vatandaşlarla iş birliği yapar. Ayni ve nakdi yardım alabilir, yardım edebilir. 28. Amaçları gerçekleştirmek maksadıyla; Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ülkeleri nezdinde kurulu bulunan ilgili kurum ve kuruluşlara üye olur. Bu kurum ve kuruluşlarla, yurt içinde ve yurt dışında her türlü iş birliği yapar. 29. Yönetim Kurulunca uygun görülecek olan vakıf amaçlarına uygun diğer faaliyetlerde bulunur.


Detaylı Bilgi

İstanbul Kültürler Arası Dayanışma Eğitim ve Araştırma Vakfı’nın (İKADAV) yedi kıtada gerçekleştirdiği faaliyetlerden haberdar olmak için sayfamıza hoş geldiniz. Burada Vakfın çalışmalarından haberdar olabilir, beğendiğiniz çalışmalara destek verebilir, duygu ve düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.  


Detaylı Bilgi

Hayatın her alanında eğitimli insan yetiştirmek gayemizin bir devamı olarak, kadınlarımızın birey olarak hayatta var olabilmeleri ve farklı alanlarda, disiplinlerde eğitim almalarını önemsiyoruz.


Detaylı Bilgi

Toplumun çekirdeği olan ailelerimize ihtiyaç duyduğu farklı alanlarda destek oluyor, geliştirdiğimiz farklı eğitim modülleriyle, aile içi iletişimden kadın haklarına, çocuk haklarına varasıya birçok alanda bilgi alışverişinde bulunuyor, rehberlik ediyoruz. 


Detaylı Bilgi

Her alanda gelişmenin, tekamülün ve ilerlemenin, sağlıklı ve objektif araştırmaların ışığında mümkün olacağına inanıyoruz. Bu bağlamda vakfımızın ana faaliyetleri ve amaçları doğrultusunda, ulusal ve uluslararası katkıya açık, spesifik alanlara yoğunlaşmış, insanlığın refahı, toplumun gelecek idealinin gerçekleşmesi ve yeryüzünde insanın mutluluğunu amaç edinen, bilimsel ve uzmanlık gerektiren konularda araştırmalar gerçekleştireceğiz. Bu araştırmalar ışığında, başta vakfımız olmak üzere, çalışma alanlarımızdaki gerek kurumlarla gerek kanaat önderleri ve farklı alanların aktörleriyle ortak çalışma disiplinleri oluşturacak, paydaşlık ilişkisi kuracağız.


Detaylı Bilgi

Durum Yararlanıcı Sayısı Başlangıç Program
Devam Ediyor 64 2017 Alimlere Sosyoloji Seminerleri
Devam Ediyor 1350 1996 SEDAV (Sürekli Eğitim ve Dayanışma Derneği)
-- 260 2011 SUFFE İslâmî İlimler Enstitüsü
Devam Ediyor 78 2006 Türkiye Dışındaki Türklere Eğitim Programı
Devam Ediyor 27.000 (tekrarlarla beraber) 2006 Cuma Seminerleri
Devam Ediyor 40 2011 Geleceğin Alimleri Enstitüsü
Devam Ediyor -- -- Eğitim Projelerine Destek Programı
 


Detaylı Bilgi

YAYINLAR

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından başlatılan “İyiliğe Vakfedilmiş Hayatlar” Programının ilk konuğu Vakfımızın kurucularından ve Diyanet İşleri Eski Başkanı Dr. Tayyar Altıkulaç oldu.

Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ında katıldığı programda konuşan Altıkulaç, Vakfın 1975 yılında maddi imkansızlıklar altında çok zor şartlarda kurulduğunu söyledi.

Vakfın kurulabilmesi için gerekli olan kuruluş akçesini toparlayabilme adına büyük uğraşlar verdiklerini anlatan Altıkulaç, “O gün ki tarih itibariyle kuruluş akçesinin 150 bin lira olması gerekiyordu. Kurucular olarak 150 bin lira koyabilirsek vakfı kurabilecektik. Bu parayı bulabilmek için çok uğraştık. Görev yaptığımız dönemlerde bizleri taktir eden, bizlere ‘aferim’ diyen dostlarımızla, büyüklerimizle görüşmek için birkaç arkadaşla birlikte şahsi araçlarımızla Bursa’ya gittik. Derdimizi anlattık. Bize zamanında aferim diyen insanlar birer ikişer etrafımızdan kayboldular. Bizim hesap edemediğimiz bir konu vardı, biz bir tarikatın şeyhi değildik onlarda bizim müritlerimiz değildi. Böylece eli boş döndük” diye konuştu.Ankara’ya döndüklerinde camilerde cemaatin zaman zaman içerisine para attığı kasaları düşündüklerini ve bu kasalarda biriken paraları alma girişiminde bulunduklarını dile getiren Altıkulaç,
“Camilerde yeşil kasalar vardı. O kasalar zaman zaman görevliler tarafından açılır biriken paralar sayılır zarfla bankaya yatırılırdı. Usulen yanlış olduğunu bilmemize rağmen başka bir çaremiz kalmadığı için kuruluş akçesi olarak bu parayı kullanmak istedik. Bankadan parayı sorguladık ve ihtiyacımızdan fazlaca para olduğunu öğrendik. Ancak parayı kullanabilmemiz için tüzük çıkarılması ve bunu da Diyanet İşleri Başkanının imzalaması gerekiyordu, çünkü parayı harcama yetkisi Başkanlıktaydı. Başkan talimat yazarsa bu para harcanabilirdi” ifadelerine yer verdi.
Türkiye Diyanet Vakfını kurabilmek için bu paraları kullanmaktan başka çarelerinin olmadığını o dönemki Diyanet İşleri Başkanı Lüfti Doğan’a anlattıklarını belirten Altıkulaç,
“Tüzüğü imzalarsanız sizi ipe götürmezler. Nihayetinde hayır kuruluşu Türkiye Diyanet Vakfının kuruluş akçesi olacak. Diyanet Vakfı da Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetlerini desteklemek için kurulmuş bir vakıf olacak. Netice itibariyle dönüp dolaşıp diyanet teşkilatına dönecek bir meblağdır. Belki bir usul hatasından söz edilebilir buradan bir sorumluluk gelmez diyerek Lütfi Doğan hocayı ikna ettik ve yazıyı imzaladı. Bu talimatla 150 bin lira bankadan çekildi Türkiye Diyanet Vakfı adına açılan hesaba yatırıldı. Vakfın kuruluşu da bu şekilde gerçekleştirildi.” şeklinde konuştu.

“Vakfı büyütebilmemiz için maddi ve manevi fedakarlığa ihtiyacımız var”

Gerek vakıftaki görevi gerekse diyanet işleri başkanlığı döneminde her daim vakfı daha ileriye taşıyabilmek için mesai harcadıklarını ve bu çalışmaları yaparken de vakıf kaynaklarını kullanmamaya gayret ettiklerini dile getiren Altıkulaç, mütevelli toplantılarını vakıfla ilgili konulara daha fazla vakit ayırabilmek için her hafta cumartesi günü yaptıklarını ve akşama kadar süren toplantılarda günlük öğünü üyelerin sırayla kendi cebinden karşıladığını vurguladı.
“Bu vakfı nasıl büyütürüz, nasıl tüm insanlığa faydalı hale getirebiliriz bunun mücadelesini verdik” diyen Altıkulaç, şöyle devam etti:
“1984 yılında Köln’de Türkiye ve Almanya’dan çeşitli derneklerin temsilcilerinin de yer aldığı yaklaşık 35 bin kişi katılımlı Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin açılışında vakfı anlatırken ‘Biz vakıf parasıyla bir bardak çay bile içmeyen bir anlayışın insanlarıyız diyebilmiştim’. Elhamdülillah bu anlayışımız görev süremiz boyunca ve emekli olduktan sonrada devam etti. Bu vakfı büyütebilmek, geliştirebilmek için biraz nefislerimizden, biraz menfaatlerimizden, maddi ve manevi fedakarlıklara ihtiyacımız var. Biz elimizden geldiğince bu hassasiyette olmaya gayret ettik. Rabbim kabul buyursun. Tek hedefimiz bu kurumu büyütmek, geliştirmek, elde ettiği imkanları hizmete dönüştürerek memlekete, gençliğe, insanlığa, dine faydalı olabilmekti.”
Hiçbir zaman şahsi menfaat ve nefsani davranmadıklarını ve vakfın kaynaklarını koruma konusunda çok titiz davrandıklarını ifade eden Altıkulaç, yıllık izinlerinin büyük bir kısmını da vakfın yurt dışındaki temsilciliklerinin kurulması konusunda yaptığı çalışmalarda kullandığını vurguladı.

Doğru bulmadığı hiçbir davranış ve söylem içerisinde olmadığını, devletin ve milletin imkanlarını şahsi menfaatleri uğruna hiçbir zaman kullanmadığını dile getiren Altıkulaç, şunları söyledi:

“Bakü Devlet Üniversitesi’nde bir ilahiyat fakültesi açılması konusunda imzaladığımız protokol kapsamında 1992-93 yılı öğretim döneminde bu fakültenin öğretim görevlisi kadrosunda yer almama ihtiyaç duyulmuştu. 2,5 yıl süreyle Bakü’ye her ay gidip geldim. O yıllarda İstanbul’dan Bakü’ye Azerilerin uçağı yoktu. Bende Türk Hava Yollarının İstanbul-Bakü seferini yapan uçak fiyatlarına nispetle olağan üstü ucuz olduğu için İstanbul’da yaşıyor olmama rağmen Trabzon-Bakü seferi yapan ve Azerilere ait olan uçakla gidip geliyordum. İstanbul Trabzon arasını Türk Hava Yollarıyla oradan sonrasını Azerilerin pır pır uçaklarıyla gidip geliyordum. Bir ara Trabzon havalimanında genişleme çalışması yapıldığından Türk Hava Yollarının İstanbul-Trabzon seferlerine ara verildi. Bu durumda ya Türk Hava Yollarının pahalı olan İstanbul-Bakü uçağına binecek veya Trabzon’a otobüsle gidip Azerilerin pırpır uçağına binecektim. Ben, uçak biletini vakıf karşıladığı için vakfa fazla yük olmamak için ikinci yolu tercih ettim ve birkaç ay İstanbul’dan Trabzon’a otobüsle oradan Bakü’ye pırpır uçaklarla gidip geldim. Bu şekilde yaşamaya gayret ettik.”

Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da, Altıkulaç’a konuşmasından ve yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ederek “Kıymetli hocam, Allah sizlerden razı olsun, Allah sizleri, bizleri hizmet edememe gibi bir duruma düşmekten muhafaza buyursun. Tecrübe kolay elde edilen bir şey değil, hele ihlas ve samimiyet olursa, samimiyet olmazsa yapılan hiçbir şeyin anlamı yok, yeter ki samimi olalım. Bunu bütün arkadaşlarımızla birlikte toplandığımız her zaman ifade ediyoruz ve her zaman hayatımızın içinde olmazsa olmaz dört kavrama dikkat çekiyorum; ihlas, samimiyet, aşk ve heyecan… Bu dört kavram kimde olmazsa o ne yaparsa yapsın yaptığının herhangi bir karşılığı olmuyor, dolayısıyla yaptığımız şeylerle söylediğimiz şeylerin mutlaka birbirine uyması gerekiyor. Cenab-ı Hak ayağımızı kaydırmasın, bizleri salihlerden eylesin. Hem bu dünyada hem de öbür dünyada istikamet üzere görevimizi tamamlamayı nasip eylesin” dedi.

Erbaş, Altıkulaç’a hediye takdiminde bulundu.
Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı üst düzey yöneticileri, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Kurul Üyeleri, Mütevelli Heyeti II. Başkanı İhsan Açık, Genel Müdür Vekili Mehmet Eğinç ve vakıf çalışanları katıldı.


Uluslararası Müslüman Alimler Federasyonu Genel Sekreteri Sayın Şeyh Dr. Ali El-Karadaği tarafından önergesi hazırlanan KAFİ vakfının İstanbul’daki açılış töreni yapıldı.

Törende Karadaği tarafından yapılan konuşmada 6. Halife Ömer bin Abdulaziz’in zekat yoluyla, toplumu geçim sıkıntısından kurtarıp yeterli yaşam seviyesine ulaşıncaya kadar gösterdiği gayretle yoksulluğu ortadan kaldırdığı zikredildi.
Bu proje Somali'de kurulan kapsamlı kalkınma için pratik yeniliklerden biri olarak kabul edilmektedir.

Kafi federasyonunu çok sayıda finans kuruluşu desteklemektedir bunlar: El Kardu’l-Hasen Vakfı, el-Kardu’l-Hasen koruma kuruluşu, Enflasyonu önleme amaçlı yatırım kurumu, Zekat Vakfı ve bazı küçük çaplı projeler ile yenilik ve öğretim kuruluşu olan Maykrovines Vakfı’dır.

Derneğin “Kafi” ismi, Altıncı Halife Ömer bin Abdulaziz’in halkı zekat yoluyla önce geçim sıkıntısından kurtarıp sonra da en iyi seviyeye taşımak için verdiği çabasından edindiği tecrübeden alıntı yapılmıştır.

Törene, Somali İnsani ilişkiler ve Kriz yönetim Bakanı Hamza Said Hamza ve Somali Cumhuriyeti Büyükelçisi Abdullah Muhammed, birçok araştırmacı, işadamı, akademisyen ve uzman iştirak etti.

Kaynak: http://iumsonline.org/ar/ContentDetails.aspx?ID=10892 (02.02.2020)


Ömrünü İslam bilim tarihine adayan, yaptığı çalışmalarla uluslararası kamuoyunda adından sıkça söz ettiren bilim tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin Belgeseli’nin galası, Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Diyanet TV tarafından 2019 Fuat Sezgin Yılı kapsamında hazırlanan belgeselin galasında konuşan Başkan Erbaş, yaşamı, yaptığı tüm çalışmalar, eserler, kurduğu enstitü ve müzeler hakkında hazırlanan belgeselle, Sezgin’i özellikle yeni neslin yakından tanımasına katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi.
Müslümanların, İslam’ın doğuşundan itibaren bir asırlık süre zarfında Afrika’dan Balkanlara, İspanya’dan Orta Asya’ya, üç kıtaya ulaşan büyük bir medeniyet meydana getirdiklerini ifade eden Başkan Erbaş, “Müslümanlar, ulaştıkları toprakları akıl, hikmet, fıkıh, felsefe ve tasavvuf ile yoğurmuştur. Dünyanın dört bir köşesine adalet, merhamet, barış, güven gibi ilke ve değerleri taşıyarak bütün insanların huzur ve refahını temin etmiştir” dedi.
Başkan Erbaş, İslam’ın son Peygamberi Hazreti Muhammed’in vahyin aydınlığında başta tevhit olmak üzere varlık, gaye, insan ve değer ekseninde İslam epistemolojisini şekillendirdiğini; bilgiyi, güzel ahlakla mezcederek eğitim, hukuk, siyaset ve iktisat gibi hayatın bütün alanlarına rehber kıldığını kaydetti.

“Müslümanlar, yedi asır boyunca insanlığın öncüsü ve dünyanın aydınlık yüzü olmuşlardır”

İslam dininin çağları aydınlatan mesajıyla köklü disiplinler ve kurucu metinler ortaya koyan Müslümanların asırlara mührünü vuran kadim eserler, icatlar ve buluşlarla insanlığa hizmet ettiğini hatırlatan Başkan Erbaş, “Endülüs’ten Fergana Vadisi’ne, ilahiyat, fizik, kimya, tıp, felsefe, astronomi, matematik, cebir gibi ilmin bütün alanlarında 7. yüzyıldan Rönesans’a kadar yaklaşık yedi asır boyunca insanlığın öncüsü ve dünyanın aydınlık yüzü olmuşlardır” diye konuştu.
Başkan Erbaş, vahyin izinde vücut bulan İslam medeniyetinin, fizik ile metafiziği, bilgi ile hikmeti buluşturarak insanı dünyada salaha, ahirette felaha kavuşturacak olan bütüncül ve kuşatıcı bir perspektifi tahkim ettiğine işaret ederek, “Ancak son asırlarda Batı merkezli olarak öne çıkan, insanı, evreni ve varlığı anlamlandırma noktasında Yaratıcıyı öteleyen mekanik, marazi ve paradoksal bir yaklaşım benimsenmiş ve bu bakış az ya da çok dünyanın tüm bölgelerini etkilemiştir. Bugün gelinen noktada, bilgi ve felsefenin oldukça öne çıkmasına rağmen dünyanın bireysel, toplumsal ve küresel anlamda tarihin en büyük krizleri ile karşı karşıya kalmasında Batı merkezli gelişen bu bilim anlayışı önemli bir etkendir” diye konuştu.

“İslam Medeniyetini yok sayarak Antik Yunan’dan modern Batı’ya geçmek korkunç bir çarpıtmadır”

İlim tarihinde, 7. yüzyıldan bugüne kadar geçen süreç içerisinde üç noktaya dikkat çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“Birincisi; İslam’ın doğuşuyla beraber miladi 7. asırdan itibaren ilmi gelişmelerin büyük bir hızla yükseldiği herkesin görebildiği objektif bir gerçekliktir. Bunun yegâne sebebi ise İslam ve Müslümanların ilim anlayışıdır. Zira bugün, ilim tarihinde dünyanın en parlak dönemi olan İslam Medeniyetini yok sayarak Antik yunandan modern batıya geçmek korkunç bir çarpıtmadır. Ve kültürel emperyalizme dayalı bilinçli bir saptırmadır. İkincisi; 17. yüzyıldan itibaren batıda ortaya çıkan bilimsel gelişmelerin temelinde Endülüs’ten Mezopotamya’ya Müslüman dünyanın ilmi birikimi vardır. Hatta Batı dünyası Antik Yunanla irtibatını dahi Müslümanların eserleri üzerinden devam ettirmiştir. Ancak yine emperyalist ve gayr-i ahlaki bir tavırla söz konusu gerçekliğin üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Üçüncüsü ise; Müslümanların elinde bütün insanlığın hizmetine dönüşen, yeryüzünün imar ve ıslahı için kullanılan ilim; bugün tahakküm, sömürü ve zulüm aracı olarak kullanılmaktadır.”

“Fuat Sezgin, Müslümanların bilim tarihindeki muhteşem konumunu tüm dünyaya gösteren büyük bir ilim adamıdır”

Müslüman toplulukların daha adil ve yaşanabilir bir dünya inşa etmesinin önemli şartlarından birisinin de İslam medeniyetinin içindeki, bugün yaşanan krizlerin çözümü ve daha iyi bir geleceğin inşası için gerekli olan azim, özgüven, metot ve ilkelere dair ilmi müktesebatı hakkıyla tanımak olduğunu belirten Başkan Erbaş, “İşte bu süreci doğru anlama ve Müslümanların, kendi ilmi birikimlerini ve medeniyetlerini tanıma noktasında Fuat Sezgin Hocamızın çalışmaları hayati öneme sahiptir. Zira o, İslam medeniyetinin ilmi mirasını ve Müslümanların bilim tarihindeki muhteşem konumunu kendilerine ve tüm dünyaya gösteren büyük bir ilim adamıdır” şeklinde konuştu.

“Batının sahiplendiği pek çok şeyin asıl kaynağının Müslümanlar olduğunu inkâr edilemez delillerle ispat etmiştir”

Başkan Erbaş, Sezgin’in, Müslümanların Batı karşısında özgüvene dayalı bir duruş sahibi olması ve eziklik hissinden kurtulmasına yönelik büyük gayret sarf ettiğini dile getirerek, “Bu sebeple de, bilim tarihine İslam medeniyetinin katkılarının ısrarla görmezlikten gelinmesi veya yok sayılması, onun en büyük ıstırabı olmuş ve onu daha çok çalışmaya sevk etmiştir. Bu açıdan Batının sahiplendiği pek çok şeyin asıl kaynağının Müslümanlar olduğunu her vesileyle gündeme taşımış ve inkâr edilemez delillerle ispat etmiştir” ifadelerini kullandı.
Başkan Erbaş, Sezgin’in İslam bilim tarihi ve kültürü hakkında referans kaynağı çalışmalar yaparak Müslümanları kadim birikimleriyle buluşmaya götüren yollar açtığını söyledi.

“Fuat Sezgin, İslam’ın gerilemeye sebep olduğu propagandasının tutarsızlığını bütün dünyaya ilan etmiştir”

Sezgin’in, Batıyı da iyi tanıyan biri olarak bütün insanlık için bugüne ve geleceğe ışık tutan teşhis, tespit ve teklifler ortaya koyduğunun altını çizen Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“Fuat Sezgin Hocamız, modern dönemin bilinçli ve art niyetli bir hurafesi olarak zaman zaman tekrar edilen, dinin terakkiye mani olduğu, yani İslam’ın gerilemeye sebep olduğu propagandasının tutarsızlığını, İslam bilim tarihine dair yaptığı muhteşem araştırmalarla bütün dünyaya ilan etmiştir. Küresel ölçekte bilinçli bir çarpıtma ve büyük bir cehaletle, Müslümanların içinde bulunduğu zayıf durumun sebebi olarak İslam’ın gösterilmeye çalışıldığı bir zamanda, Fuat Sezgin hocamızın bu asil tavrı ve bilimsel araştırmaları, planlı karalama çalışmalarına engel olan ve cehalete mazereti ortadan kaldıran büyük bir hazinedir. Dolayısıyla Fuat Sezgin Hocamız, medeniyetimizin düşünce tarihini ve birikimini günümüzle buluşturan değerli bir bilim insanıdır. Onu farklı kılan önemli bir boyut da, çalışmalarını belli bir alanla sınırlamadan farklı ilim dallarında otorite eserler ortaya koymasıdır. Bu bağlamda o, tıpkı kadim ulemamız gibi interdisipliner bir yaklaşımla hareket etmiştir. Ortaya koyduğu çalışmalar incelendiğinde bu durum açıkça müşahede edilecektir.”


İSTANBUL

Türkiye Arap Toplulukları Federasyonu, Cumartesi günü (01.02.2020) "Teşekkürler Türkiye" festivalinin ikinci versiyonu da dahil olmak üzere 2020 yılında İstanbul'daki faaliyetlerini duyurdu.

Federasyon Konseyi Başkanı Mustafa Terhuni İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında Anadolu Ajansı’nın verdiği bilgilere göre şunları söyledi: ‘’Türkiye sadece bir lider değil, sorumluluğunu bilen, yeteneklerinin farkında olan ve asil duruşuyla tutum ve davranışlarının sonuçlarını taşıyan olgun bir millettir. Arap toplumları ve Arap yatırımları Türkiye ve Türk milletinin kültürel ve ekonomik gelişim ve kalkınmasına katkı sağlayan önemli bir ortaklıktır’’.

Terhuni, Federasyon'un 2020 yılındaki "Teşekkürler Türkiye" festivalinin ikinci versiyonu ve yıllık basın birliği ödülünün taslağı da dahil olmak üzere faaliyetlerini duyurdu.

Festivalde Türkiye'deki Arap toplumları tarafından sunulan sergiler, sanatsal ve kültürel etkinlikler de yer aldı.

Festivalin yürütme organı başkanı Nabil Sa’id el-Ghanem Türk devletine, yönetim ve halk olarak ülkelerinde güvenli ve cömert bir yaşam sundukları için teşekkür ettiğini söyledi.

Ghanem, Türkiye’nin İslam'a, özellikle de Arap ülkelerinde kurulan İslam okullarındaki kültür hizmetleri başta olmak üzere sürekli devam eden hizmetler sunduğunu vurguladı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, fedakarlık yapan ve bir milyar 700 milyon Müslüman adına zalim güçlerin karşısında duran İslam ümmetinin lideri olduğunu da sözlerine ekledi.

Konferansa, Cumhurbaşkanı Danışmanı Yasin Aktay, Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Hasan Turan, siyasi analist Ömer Faruk Korkmaz ve gazeteci Mustafa Özcan ve yazar Resul Tosun gibi siyasi ve akademik isimler de katıldı.

Aktay kısa bir konuşmasında "Üzerimize düşen göreve teşekkür edilmez, Arap kardeşlerimize verdiğimiz tek şey hizmettir ve bu bizim görevimizdir” dedi ve yaklaşık 10 milyon Arap'ı bütünüyle içermesine rağmen, Türkiye'nin Arap ülkelerinin işlerine olan ilgisinden bazılarının memnuniyetsizliğini kınadı ve Ankara'nın "Araplara önderlik etmek değil, ümmete hizmet ederek savaştan muzdarip olanların ülkelerinde öldürülmesi ve yerlerinden edilmelerini önlemek" istediğini vurguladı.

Yazar Tosun da "Bizler Sultan 2. Abdul Hamid’in yolundaki Türkleriz" dedi.

İstanbul'da bulunan Arap Toplulukları Birliği'nin hedefleri arasında Arap ve Türk halkları arasındaki kardeşlik ilişkilerini güçlendirmek ve Arap vatandaşlarının hayatını kolaylaştırmak için Türk liderlerle birlikte çalışmaları koordine etmek yer alıyor.

 

Kaynak:

https://www.aa.com.tr/ar/%D8%A7%D9%84%D8%AF%D9%88%D9%84-%D8%A7%D9%84%D8%B9%D8%B1%D8%A8%D9%8A%D8%A9/%D8%A8%D9%8A%D9%86%D9%87%D8%A7-%D9%85%D9%87%D8%B1%D8%AC%D8%A7%D9%86-%D8%B4%D9%83%D8%B1%D8%A7-%D8%AA%D8%B1%D9%83%D9%8A%D8%A7-%D8%A7%D8%AA%D8%AD%D8%A7%D8%AF-%D8%A7%D9%84%D8%AC%D8%A7%D9%84%D9%8A%D8%A7%D8%AA-%D8%A7%D9%84%D8%B9%D8%B1%D8%A8%D9%8A%D8%A9-%D9%8A%D8%B9%D9%84%D9%86-%D8%A3%D9%86%D8%B4%D8%B7%D8%AA%D9%87-%D9%84%D9%802020/1721510


Torunlarından Çanakkale’de Şehit Düşen Atalarına Vefa

Türk Kızılay, ataları Çanakkale Savaşı’nda şehit olan göçmenleri Çanakkale Şehitliği’nde bir araya getirdi. Duygu dolu anlar yaşayan Türk Kızılay Toplum Merkezleri yararlanıcıları Çanakkale’de şehit düşen atalarının kabirleri başında dua etti.
 
Türk Kızılay Toplum Temelli Göç Programları Koordinatörlüğü, Sosyal Uyum Programı kapsamında vatandaşlarımızla göçmenler arasında bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi maksadıyla ataları Çanakkale Savaşı'nda şehit olan Türk, Boşnak, Bulgar, Suriyeli ve Iraklı aileleri Çanakkale'ye götürdü. Toplum Merkezleri yararlanıcılarından oluşan heyet, şehitliklerin arasında tek tek gezerek Çanakkale ruhunu 104 yıl sonra hep birlikte yeniden yaşadı.
 
“Duydukları hikayeleri yerinde görsünler ve kendi torunlarına da anlatsınlar istedik”
 
Türk Kızılay olarak 16 Toplum Merkezi’nde vatandaşlara ve mültecilere hizmet verdiklerini anlatan Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, “Bilindiği gibi 2011 yılından bu yana ülkemizde Suriyeli misafirler bulunmakta. Biz de Türk Kızılay olarak toplam 16 toplum merkezimizde farklı milletlerden ihtiyaç sahiplerine ve vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Hizmet verdiğimiz farklı milletlerden yararlanıcılarımızın bir kısmının dedelerinin Çanakkale Savaşlarında şehit olduğu ya da yaralandığını, aynı zamanda onlarda bu savaşlarla alakalı büyük hatıraların olduğunu keşfettik. Onlardan bir kısmını, 29 Ekim'de başlayan Kızılay Haftamız dolayısıyla Çanakkale Şehitliğine ziyarete getirdik. Onlar duydukları hikayeleri yerinde görsünler ve kendi torunlarına da anlatsınlar istedik. Buradaki ziyaret ile hem onların toplumumuzla olan uyumunu arttırmak hem de büyük ailenin yani Osmanlı ailesinin bağlarını güçlendirmek istedik.” dedi.
 
“Paha biçilemez bir duygu”
 
Programa katılan Kerküklü Ahmet Benne, “Burada olmak benim için çok farklı bir duygu. Burada tam 104 yıl önce ecdadımız, atalarımız, din, dil, ırk demeden bizim için omuz omuza savaşmışlar. Biz refah ve huzur içinde yaşayalım diye. Bu paha biçilemez bir duygu. Allah şehitlerimize rahmet eylesin” diye konuştu.
 
Halepli Gülsüm Şerif ise, “Şehit dedelerimizin mezarını ziyaret ettiğim için çok heyecanlı ve mutluyum” ifadesini kullandı.
 
Etkinliğe Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan’ın yanı sıra Genel Müdür Yardımcısı Alper Küçük, Çanakkale Şubesi Başkanı Ergin Sezen, kamu kurumlarının temsilcileri ve Kızılay gönüllüleri de katıldı.


KATEGORİ

Yedi Kıtada İyilik | İstanbul Kültürler Arası Dayanışma Eğitim ve Araştırma Vakfı


Detaylı Bilgi

Detaylı Bilgi

İKADAV

İstanbul Kültürler Arası Dayanışma Eğitim ve Araştırma Vakfı, kısa adıyla İKADAV “geleneğin izinde, insanlığın hizmetinde...” hedefiyle yola çıkmış; medeniyet perspektifiyle hareket eden, bütün insanlığın hizmetinde olma gayesiyle çalışan bir iyilik hareketidir.


Detaylı Bilgi